Limakport, 2018'de 320 bin TEU’luk konteyner elleçledi

/
LimakPort in Press
/
Limakport, 2018'de 320 bin TEU’luk konteyner elleçledi

Komşu ülkelere yakınlığı nedeniyle coğrafik koşullarını değerlendirmek isteyen Limakport, bu özelliğinden dolayı bölgesel üst konumunda. Firma, 2018 yılında kabotaj hatlarında çalışan ge­milere yönelik 320 bin TEU’luk kon­teyner elleçledi.

Hatay’ın İskenderun ilçesindeki Li­makport; İskenderun Körfezi’ndeki limanlar arasında öne çıkıyor. Lima­nın yıllık 1 milyon TEU’luk konteyner elleçleme kapasitesi bulunuyor. 2018 yılında kabotaj hatlarında çalışan ge­milere yönelik 320 bin TEU’luk kon­teyner, 3 milyon tonluk da konteyner dışı yük elleçleme hizmeti verdikle­rini söyleyen Limak Port İskenderun Genel Müdürü Gündüz Arısoy; Irak, Suriye, İran’a giden ya da bu ülkeler­den gelen transit yüklerin merkezi ol­mak için de çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

Komşu ülkelere en yakın li­man olarak coğrafi avantajını değer­lendirmek istediklerini söyleyen Arı­soy, bölgedeki yük sahiplerine ulaşıp limanın avantajlarını anlattıklarını belirtti.

Bölgeye yönelik çalışmaları hak­kında bilgi veren Gündüz Arısoy, İs­kenderun’un konumu ve bölgede yü­rütülen faaliyetler açısından ‘lojistik merkez’ özelliği taşıdığını söyledi.

Bölgenin önemli yatırımları arasında

İskenderun Körfezi’nin bir ‘liman­lar bölgesi’ olduğuna dikkat çeken Ge­nel Müdür Arısoy “Burada 11 liman var. Ayrıca iki tane de yeni yapılan li­man bulunuyor. Bölgede 55 milyon ton civarında yük elleçleniyor. İki ta­ne konteyner limanı bu alanda hiz­met veriyor” dedi.

Limak Port İsken­derun’un, bölgedeki büyük yatırım­lar arasında yer aldığına dikkat çeken Arısoy, “Biz 1 milyon TEU’luk bir kon­teyner limanıyız. Onun yanında bir Assan iskelesi var. Onlar da konteyner elleçliyor. Burada konteyner için yak­laşık 550 bin TEU’luk bir pazar oluş­tu. Dolayısıyla bir lojistik merkez ol­ma potansiyeli var” diye konuştu.

Bölgede yatırım yapacak arazi sı­kıntısı yaşandığını ifade eden Arısoy, şöyle devam etti: “Dağlarla çevrili ol­duğumuzdan dolayı, burada çok fazla arsa, arazi olmadığı için özel sektörün yatırımları sınırlı kalıyor. Arsa be­delleri de yüksek. Dolayısıyla burada devlet eliyle, devlet arazileri üzerin­de bir lojistik merkez inşa edilmesi­nin, yapılmasının ihtiyacı söz konusu. İskenderun’da depolama alanları­nın, demiryolu erişiminin bulundu­ğu, TIR parklarının, gümrüğün oldu­ğu bir lojistik merkeze ihtiyaç var.”

Öte yandan İskenderun’un yakınla­rına yeni OSB’lerin de kurulmasının planlandığını hatırlatan Arısoy, “Da­ğın arka tarafında, tünel de yapılırsa, bu dağı aşıp ulaşacağımız, Hassa böl­gesinde bir OSB yatırımı planlanıyor. Yaklaşık 40 milyon metrekarelik ara­zi var orada. Onun dışında Polateli’de bir OSB yatırımı da gündemde. Dola­yısıyla önümüzdeki yıllar için baktı­ğımızda Polateli ve Hassa’da oluştu­rulacak organize sanayi bölgelerinin tünel de yapıldıktan sonra, tüneli ge­çerek İskenderun Körfezi’ne ulaşma­sı söz konusu olacak. İskenderun Kör­fezi’nin yük elleçlemesi gitgide arta­cak” diye konuştu.

Bölge ekonomisini etkileyen unsurların başındaki Suri­ye savaşına da değinen Gündüz Arı­soy, “İlerleyen süreçte Suriye’de de sular durulursa, oraya da akacak olan bir trafik başlayacak diye tahmin edi­yoruz. Dolayısıyla o da transit bir tra­fik oluşturacak” dedi.

Powered by Entranet.